(Aşağıda bahsettiğim Amasya'daki Külliye'de Sultan'ın resimde gördüğünüz tablosu asılıdır.) |
İstanbul'da Sultan Bayezid Camii'nin açılışını (aynı isimde Camii Amasya'da da vardır, Şehzadelik döneminde yaptırılmış olup Camii, Külliye ve Medrese'den oluşur.) kendisi yapmak istemez.Orada bulunan kalabalık insan topluluğuna seslenir:
-Bu Camii'nin açılışını aranızda İkindi namazı'nın sünneti'ni hiç kaçırmamış olan varsa onun yapmasını istiyorum.Buyursun gelsin.
Kalabalıktan ses çıkmaz, bunun üzerine şöyle der:
-Bu Camii'yi açmak bana nasip oldu o halde...
-Bu Camii'nin açılışını aranızda İkindi namazı'nın sünneti'ni hiç kaçırmamış olan varsa onun yapmasını istiyorum.Buyursun gelsin.
Kalabalıktan ses çıkmaz, bunun üzerine şöyle der:
-Bu Camii'yi açmak bana nasip oldu o halde...
Bu hususta kendisinden başka kimse çıkmamış, savaşta ve barışta hiçbir sünneti bırakmadığı için Camii'yi kendisi açmıştır.
Fâtih Sultan Mehmed Hân'ın üç oğlunun büyüğü olup, 1448'de Gülbahar Hâtun'dan Edirne yakınlarında bulunan Dimetoka'da dünyaya geldi.
Küçük yaştan îtibâren büyük bir ihtimamla yetiştirildi ve devrin en mümtaz âlimleri elinde tahsil gördü. Dîni ilimlerde, fıkıh âlimi derecesinde bilgisi vardı. Yedi yaşında iken, Hadım Ali Paşa nezâretinde Selçuklular devrinden beri mühim bir ilim ve kültür merkezi olan Amasya'ya sancak beyi tâyin edildi.
Amasya'da sancak beyliği sırasında Otlukbeli Savaşı'nda Kazova'da orduya katılan Şehzade Bâyezid sağ kolda yer aldı. İran'dan gelen tüccarların mallarının yağmalanması üzerine gönderdiği kuvvetler 1479'da Torul ve çevresini Osmanlı topraklarına kattı.
Şehzade Bâyezid, babası Fâtih Sultan Mehmed Hân'ın 3 Mayıs 1481 târihinde Maltepe civarında vefatı üzerine İstanbul'a davet edildi. Şehzade Bâyezid, emrindeki dört bin atlı ile 21 Mayıs 1481 günü İstanbul'a vardı ve devlet idaresini eline aldı. Bîat merasimi ile Osmanlı tahtına cülus etti ve sekizinci Osmanlı sultanı oldu. Ertesi gün de babasının na'şını defnetti.
Post A Comment:
0 comments: