-1891 yılında deniz yoluyla Filistin’in Safed kasabasına gelen 400 Yahudi göçmen,bölgede yerleşmek istedi.
-Yahudilerin kutsal Kudüs bölgesinde yerleşerek nüfus dengesini değiştireceğinin farkına varan Padişah Abdülhamit, aynı konuda ferman yayınlayarak Yahudi yerleşimine yasaklar getirdi.-Padişahın fermanında yazılı olanların metnini sunuyorum.
Sultan II. Abdülhamid'in Filistin’de Yahudi yerleşimine karşı çıkma nedenlerini fevkalâde bir basiret ve ileri görüşlülükle açıkladığı 21 Zilhicce 1308 (15 Temmuz 1891) tarihli iradesinde durumu şöyle özetlemiştir:
"Yıldız Sarayı Hümâyûnu Baş Kitâbet Dairesi,
Beyrut Vilâyeti dahilinde Safed Kasabası'nda bulunan ve Hayfa'ya 440 (Dört yüz kırk) ecnebî Musevinin istidâları vechile Tâbi'iyyet-i Devlet-i Aliyye'ye kabulleri istîzânın hâvi resîde-i dest-i ta'zim olan 20 Zilhicce 1308 tarihli tezkere-i Sâmiye-i Sadâret-Penâhileri manzur-i alî oldu. Musevîlerin Kudüs civarında içtima ve iskân etmeleri, ileride orada bir Musevî hükümetin teşekkülünü intâc edebileceği müâbesesiyle kat'â câ'iz olmaktan başka; zaten Memâlik-i Şâhâne arâzi-i hâliyeden ma'dûd olmadığına ve medenî Avrupalıların memleketlerinden tardetdikleri eşhâsın Memalik-i Şahâneye kabulüne bir sebep olmayıp, hususuyla ortada bir Ermeni Fesâdı mevcûd iken bu suret aslâ câiz olmayacağına nazaran ne merkûmenin ne de sair Musevilerin kabûl olunmayarak Amerika'da iskân etmek üzere geri gönderilmeleri zımnında ba'demâ ayrı ayrı ma'ruzâta hâcet kalmayacak sûrette Meclis-i Vükelâca umumî bir karâr ittihâzıyla bâ-mazbata arz ve istizân-ı keyfiyyet olunması muktezâ-ı irâde-i Seniyye-i Cenâb-ı Hilâfet-Penâhî'den bulunmuş ve binaenaleyh Tezkere-i Sâmiye-i Vekâlet-penâhîleri takımıyla iâde edilmiş olduğundan ol bâbda emir ve fermân Hazret-i Men Lehü'l Emrindir.
21 Zilhicce 1308 (15 Temmuz 1307 (1891) Ser-Kâtib-i Hazret-i Şehriyârî Süreyyâ"
Beyrut Vilâyeti dahilinde Safed Kasabası'nda bulunan ve Hayfa'ya 440 (Dört yüz kırk) ecnebî Musevinin istidâları vechile Tâbi'iyyet-i Devlet-i Aliyye'ye kabulleri istîzânın hâvi resîde-i dest-i ta'zim olan 20 Zilhicce 1308 tarihli tezkere-i Sâmiye-i Sadâret-Penâhileri manzur-i alî oldu. Musevîlerin Kudüs civarında içtima ve iskân etmeleri, ileride orada bir Musevî hükümetin teşekkülünü intâc edebileceği müâbesesiyle kat'â câ'iz olmaktan başka; zaten Memâlik-i Şâhâne arâzi-i hâliyeden ma'dûd olmadığına ve medenî Avrupalıların memleketlerinden tardetdikleri eşhâsın Memalik-i Şahâneye kabulüne bir sebep olmayıp, hususuyla ortada bir Ermeni Fesâdı mevcûd iken bu suret aslâ câiz olmayacağına nazaran ne merkûmenin ne de sair Musevilerin kabûl olunmayarak Amerika'da iskân etmek üzere geri gönderilmeleri zımnında ba'demâ ayrı ayrı ma'ruzâta hâcet kalmayacak sûrette Meclis-i Vükelâca umumî bir karâr ittihâzıyla bâ-mazbata arz ve istizân-ı keyfiyyet olunması muktezâ-ı irâde-i Seniyye-i Cenâb-ı Hilâfet-Penâhî'den bulunmuş ve binaenaleyh Tezkere-i Sâmiye-i Vekâlet-penâhîleri takımıyla iâde edilmiş olduğundan ol bâbda emir ve fermân Hazret-i Men Lehü'l Emrindir.
21 Zilhicce 1308 (15 Temmuz 1307 (1891) Ser-Kâtib-i Hazret-i Şehriyârî Süreyyâ"
Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid tarafından Filistin’de Yahudi yerleşimi ile ilgili olarak güdülen kararlı siyaset daha sonra üyelerinin bir çoğu masonlardan oluşan, "İttihat ve Terakki Cemiyeti" tarafından ortadan kaldırıldı. Yönetimi kanunsuz bir şekilde ele geçiren cemiyet, hürriyet sloganlarıyla geldiği ülkede görülmemiş bir baskı ve istibdat dönemini başlattı. İlk kurulduğunda vatansever insanları da bünyesinde barındıran fakat zamanla daha fazla yabancı güçlerin güdümüne giren örgütün yıkıcı icraatları milyonlarca vatanseveri bu cemiyetten hızla kopuşa götürdü.
YAHUDİ GÖÇÜNE NE ZAMAN İZİN VERİLDİ
Padişah Abdülhamit’in Yahudilerin Filistin’e göç ve iskana yasak getirmesi politikası onun 1909 yılında Osmanlı yönetiminden uzaklaştırılması ile hızla değiştirildi.İşbaşındaki İttihat ve Terakki Partisine yakın Osmanlı Hükümeti Yahudilere destek politikası çerçevesinde iskan kanunlarında önemli değişiklikler yaptı.
İttihat ve Terakki Cemiyeti 7 Eylül 1911 tarihinde Osmanlı Devleti sınırları içinde yaşayan Yahudiler'in, Arazi Kanunu’nun "Ölü Toprakların İhyası"na ait 78. ve 103. maddelerinden yararlanmasını sağlamak amacıyla bir "Şura-yı Devlet Kararı" yayınlayarak Filistin’de Yahudi yerleşiminin önündeki bütün engelleri kaldırdı.
Kaynak: cezmyurtsever-filistin
Post A Comment:
0 comments: