Articles by "Türkçe Kamet"
Türkçe Kamet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Merhum Adnan Menderes zamanında 16.06.1950'de Mecliste bir karar alınır.[1]Kararda Türkce Ezan okuma yasağının kaldırılacağına dair kanun çıkar.[2]Ezan 18 yıl süren hasretten sonra aslına ''Muhammedî'' kimliğine kavuşur.

Türkce Ezan,hutbe,kamet ilk olarak 1932 yılında okunmuştu.[3]Falih Rıfkı Atay Ezanın ve tekbirin Türkçe'ye çevrilmesinde Atanın bizzat çalıştığını bilirim.Atatürk sağ kalsaydı çoktan Kur'anı da türkçe okutacaktı[4] diyordu.

CHP döneminde Türkçe'ye çevrilen Ezan'ı güya herkez Ezanın manasını anlıyacaktı.Anlıcayacaktı anlamasına ancak Ezan tamamiyle Türkçe'ye çevirilmemişti.Türkce Ezan içinde geçen ''Felah''kelimesine dokunulmamıştı.O kısmı ''haydin Felaha''olarak bırakılmıştı.[5]Acaba neden bu kısım ''Haydin Felaha'' olarak okunuyordu?Amaç neydi?

Öncelikle Felah ne demektir onu inceliyelim.''Felah'' Arapca karşılığı ''Kurtuluş'' manasındaydı.Yani türkce Ezan karşılığı ''Haydin kurtuluşa'' diye okunacaktı.Düşününki bir Hoca günde beş defa ''Haydin kurtuluşa'' diye Minareden Ezan okuyor.

CHP'nin amacı belli olmuştu.Namazı bir kurtuluş olarak göstermek istemiyordu.

kaynaklar:
[1]T.B.M.M. TUTANAK DERGİSİ 16.06.1950
[5]1932 yılında Fatih Camii'nde okunan ilk Türkçe Ezan kaydı.Kendi Sesinden Hafız Sadettin Kaynak adlı 1993 yapımı plak.
Dönem:Demokrat Parti
Cumhurbaşkanı:Celal Bayar
Başbakan:Adnan Menderes

1941 yılında CHP döneminde çıkarılan 4055 sayılı kanunla Türk Ceza Kanunu'nun 526. maddesine bir fıkra eklenmiştir. Değişikliğe göre, arapça ezan ve kamet okuyanlar üç aya kadar hafif hapis veya on liradan iki yüz liraya kadar hafif para cezasile cezalandırılırlar.(1)

14 Mayıs 1950'de yapılan seçimde DP iktidar olur.Adnan Menderes'in ilk icraatlarından bir tanesi  Ezan'ı Türkçe'den Arapçaya çevirmek olur.

4 Haziran 1950'de Zafer gazetesi baş muhabiri Mümtaz Fenik'in sorduğu bir suale karşı Başbakan Adnan Menderes:
-...Ezan'ın Türkçe okunmasına mukabil Cami-i içinde bütün ibadet ve duaların Din dilinde okunması garip bir tezat teşkil eder gibi görünür.... Şimdi meselenin laiklik ve vicdan hürriyeti bakımından halline sıra gelmiştir.Dini siyasete karıştırmamak ve Dini ibadetler nizamına ve umumi adaba aykırı olmamak şartile herkesin dini vecibe ve ibadetlerini serbestce yerine getirebilmesi vicdan hürriyeti icabındandır.Vicdan hürriyeti de,diğer hürriyetler gibi vatandaşın tabii hakkı olarak kabul olunmadıkça laik devlet pirensibinin tahakkuk ettirilmesine imkan görülemez.Parti programımızda da vicdan hürriyeti ve laiklik esası bu anlayışa göre tesbit edilmiştir...Tekrar edelimki,irticaa,taassuba,gericiliğe karşı mücadeleyi ancak pirensiplere sıkı sıkıya bağlı kalmakla mümkün görüyoruz...(2)

Ezan tasarısı 14.06.1950'de hazırlanıp 15.06.1950'de Meclise sunulur.(3)16.06.1950'de Meclis'te görüşülür.(4)Ve aynı gün kabul edilip 17.06.1950'de Resmi gazetede yayınlanır.(5)

15.06.1950'de Meclise sunulan 526 nci maddesinin ikinci fıkrasının değiştirileceğine dair komisyon raporu
(3)

T.B.M.M. TUTANAK DERGİSİ 16.06.1950
(4)

 Türk Ceza Kanununun 526 nci maddesinin değiştirilmesi hakkında Kanun 
Kabul tarihi:16.06.1950
Kanun no:5665
Sayı:7535
Resmi gazete yayın tarihi:17.06.1950
(5)

(6)

Kaynaklar:
Dönem:Cumhuriyet Halk Partisi 
Cumhurbaşkanı:İsmet İnönü
Başbakan:Refik Saydam(1)

1941 yılında çıkarılan 4055 sayılı kanunla Türk Ceza Kanunu'nun 526. maddesine bir fıkra eklenmiştir. Değişikliğe göre, Arapça ezan okuyanlar ve kamet getirenler, üç aya kadar hapsedilecek veya 10 liradan 200 liraya kadar para cezası ödeyeceklerdi.

madde  526:Sâlahiyetli makamlar tarafından adlî muameleler dolayısıle yahut âmme emniyeti veya âmme intizamı veya umumî hıfzıssıhha mülâhazasile kanun nizamlara aykırı olmıyarak verilen bir emre itaat etmiyen veya bu yolda alınmış bir tedbire riayet eylemeyen kimse,fiil ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde,bir aya kadar hafif hapis veya elli liraya kadar hafif para cezasıle cezalandırılır.

Şapka iktisası hakkında 671*sayılı kanunla Türk harflerinin  kabul ve tatbikına dair 1353*sayılı kanunun koyduğu memnuiyet veya mecburiyetlere muhalif hareket edenler veya arapça ezan ve kamet okuyanlar üç aya kadar hafif hapis veya on liradan iki yüz liraya kadar hafif para cezasile cezalandırılırlar.(2)

Türk Ceza Kanununun bazı maddelerini değiştiren kanun 
Kabul tarihi:02.06.1941
Kanun no:4055
Sayı:4827
madde:526
Resmi gazete yayın:06.06.1941
(2)



kaynaklar:
(1)wikipedia:(cumurbaşkanı)   (Başbakan)

Falih Rıfkı Atay
Ezanın ve tekbirin Türkçe'ye çevrilmesinde Atanın bizzat çalıştığını bilirim.Atatürk sağ kalsaydı çoktan Kur'anı da türkçe okutacaktı.Bu işi önceleri bir metin meselesi sonrada din çalışmalarının bitmemiş olması geciktirmiştir.Tarihi doğru öğrenmek isteyenler için hakikat budur.(1)

18 ocak 1932 tarihinde derviş paşanın kabri başında ilk Türkçe mersiye okunmuştu.22 ocak 1932 tarihinde Yerebatan Camii’ne gelen hafız yaşar Türkçe Kur’an ve ardından Türkçe dua okumuştu.Sıra Türkçe hutbeye geldiğinde ise tarihler, 5 şubat 1932’yi, yani Ramazan ayının son Cuma gününü göstermektedir. Istanbul Süleymaniye Camii’nde okunacak Türkçe hutbe içinse, hafız Sadettin Kaynak seçilmişti.(2)

3 Şubat 1932 tarihinde Ayasofya'da Türkçe mevlit,Türkçe Kur'an Kerim,Türkçe tekbir okundu.(3)

4 Şubat 1932 de Osmanağa Cami-i'nde ,Türkçe Kur'an Kerim okundu.05.02.1932'de Cum-a namazından sonra Süleymaniye Cami-i'nde Hafız Kemal B. Türkce Kur-an' Kerim okudu.Şehrin muhtelif Cami-i'lerinde Türkce Kur-an'ı Kerim tilavet edildi.Kadir gecesinde (03.02.1932) Şebinkarahisar'da Türce Kur-an'ı Kerim okundu.Balıkesir Büyük Cami-i'nde Türce Kur-an'ı Kerim(05.02.1932)'de okundu.Manisa'da Muradiye Cami-i'nde Orta mektep muallimi Osman Bey tarafından ilk defa Türkce Kur-an'ı Kerim 04.02.1932'de okundu.Trabzon'da ilk Türce Kur-an'ı Kerim Hafız Ferhat Efendi tarafından Çarşı Cami-i'nde okundu.(4)

Rize'de 05 .02.1932 de öğle ve ikindi Ezan'ları Türce okundu.Edremi'te Bayramyeri Cami-i'nde Türkce Kur-an'ı Kerim,Ezan Mevlit ve Hutbe.Konya'da Şerafettin Cami-i'nde Türkce Kur-an'ı Kerim okundu(5)

1932 yılı Ramazan Bayramı'nda Cami-i'lerde Bayram Namazında Hutbe ve Tekbir Türkce getirildi.(6)

Sivasta Türkce ezan 3 Kanunusani 1933'de okundu.(7)

Ayet hadis ve ahlaki levhalar yasaklanır.10 Mayıs 1946'da Büyük kurultayın olağan üstü toplantısına sunduğu mahrem vesika hazırlanır.(8)

Arapça Kamet getirdiği için Vatandaşlar tutuklanır.(9)

1936'da Kırşehir Kamanda Allah'u Ekber diyen Bir vatandaş Adliyeye Teslim edilir.(10)

Mağaralara Kur-an'ı Kerim saklanır(11)Arapça Ezan okuyanlar mahkum olur.(12)

Chpli Alaçatı Belediyesi , bir camimizi kiliseye çevirdi!Kilise döneminden kalma tasvirler, figürler, heykelcikler ve altar (adak yeri) gibi eserler gün yüzüne çıkarılmış, ancak bir cami için vazgeçilmez olan minber, kürsü ve müezzin mahfili konulmamıştı.(13)

1945-1950 yıllarında arasında Camiyi hapishane yapıp, mihrâbını tuvalet  olarak kullandılar!(14)

ABD gemisini mahya ile karşılamıştı(15)Caminin üstüne Zafer anıtı diktiler!(16)Minareyi 6 oka Cami-i gazinoya çevirdiler(17)

kaynaklar:










3 Şubat 1932 tarihinde Ayasofya'da Türkçe mevlit,Türkçe Kur'an Kerim,Türkçe tekbir okundu.(1)

4 Şubat 1932 de Osmanağa Cami-i'nde ,Türkçe Kur'an Kerim okundu.Evvela Hafız Yaşar Bey  Müzemmil süresinin arapça ve Türkcesini okudu.Hafız Yaşar Bey Türkcesini okurken muhtelif makamlarda dolaştı ve halkı coşturdu.Bundan sonra Hafız Burhan Bey Zemir Süresini,(Zümer Süresi)Hafız Enver Bey Bakara Süresini Hafız Rıza Beyde yine Zemir Süresinin (Zümer Süresi) mütebaki aksamını okudular.Her sürenin arkasından hafızlar hep bir ağızdan Türkce Tekbir getiriyorlardı.

Bugün (05.02.1932) Cum-a namazından sonra Süleymaniye Cami-i'nde Hafız Kemal B. Türkce Kur-an' Kerim okuyacaktır.Şehrin muhtelif Cami-i'lerinde Türkce Kur-an'ı Kerim tilavet edecekler

Kadir gecesinde (03.02.1932) Şebinkarahisar'da Türce Kur-an'ı Kerim okundu.Balıkesir Büyük Cami-i'nde Türce Kur-an'ı Kerim(05.02.1932)'de okundu.Manisa'da Muradiye Cami-i'nde Orta mektep muallimi Osman Bey tarafından ilk defa Türkce Kur-an'ı Kerim 04.02.1932'de okundu.Trabzon'da ilk Türce Kur-an'ı Kerim Hafız Ferhat Efendi tarafından Çarşı Cami-i'nde okundu.(2)

Süleymaniye Cami-i'nde 20bin kişi vardı.5bin kişi de dışarıda bekliyordu.iç ve dış Ezan'lar okunduktan sonra Hafız Sadrettin Bey Mimber'e çıkmış ve:
-Ey Cemaat 
başlangıcı ile Hutbe'sini okumuştur.Hutbe arasında geçen bütün dualar Türkce okundu.Hutbe bitince Namaz kılınmış,Namaz'dan sonra tekrar Türkce Tekbir alınmış.Yine Sadrettin Bey bir süreyi Türkce okumuştur.Ayasofya'da yapılan Dini merasim uzak Vilayet'lerde radyo ile dinlendi.Rize'de 05 .02.1932 de öğle ve ikindi Ezan'ları Türce okundu.

Edremi'te Bayramyeri Cami-i'nde Türkce Kur-an'ı Kerim,Ezan Mevlit ve Hutbe.Konya'da Şerafettin Cami-i'nde Türkce Kur-an'ı Kerim okundu.(3)

1932 yılı Ramazan Bayramı'nda Cami-i'lerde Bayram Namazında Hutbe ve Tekbir Türkce getirildi.(4)

Kaynak:
(2)Akşam 05.02.1932
(3)Akşam 06.02.1932
(4)Akşam 10.02.1932
 

Ezan'ın Türkce'ye çevrilmesinde Atatürk bizzat çalışmıştı.(1)Kadir gecesine denk gelen 3 Şubat 1932 tarihinde  Ayasofya'da önce mevlit sonra da Türkçe Kur'an okundu.Ayasofya Camii'nde, Türkçe Kur'an'ın yanı sıra bir ilke daha imza atıldı ve ilk Türkçe tekbir okundu. (2)
Bu program Atatürk'ün emriyle radyodan da canlı olarak yayınlandı ve kendisi de programı radyodan dinledi. 

Ertesi gün Cumhuriyet gazetesinde, Türkçeleştirmenin halk tarafından hüsn-ü kabul' gördüğü ve büyük bir coşkuyla bunu uyguladığı vurgulanıyordu: 

"Dün gece Ayasofya Camii'nde toplanan elli bine yakın kadın, erkek, Türk Müslümanlar, on üç asırdan beri ilk defa olarak Tanrılarına kendi lisanları ile ibadet ettiler. Kalplerinden, vicdanlarından kopan en samimi, en sıcak muhabbet ve an'aneleriyle Tanrılarından mağfiret dilediler. Ulu Tanrı'nm ulu adını, semalar titreten vecd ve huşu ile dolu olarak tekbir ederken her ağızdan çıkan tek ses vardı. Bu ses Türk dünyasının Tanrısına kendi bilgisi ile taptığını anlatıyordu. Teravih biter bitmez caminin içinde emsali görülmemiş bir uğultu başladı. Bu, ne bir nehir uğultusuna, ne bir gök gürlemesine, ne de başka bir şeye benzemiyordu. Herkes ellerini semaya kaldırmış dua ediyordu. Bu uğultu bir kaç dakika devam etti. Müteakiben 30 güzel sesli hafız hep bir ağızdan tekbir almaya başladılar: 

Tanrı uludur, Tanrı uludur
Tanrıdan başka Tanrı yoktur
Tanrı uludur, Tanrı uludur
 Hamd ona mahsustur."(3)(haşa)

Bayramdan sonra Ankara'da Cami-i'lerde Türkce Kur-an'ı Kerim okunması için hazırlık yapılmaya başlandı.Yarın ilk Türkce Ezan ve Yasin Süresi Ulu Cami-i'de Mühendis Refi bey tarafından okunacaktır.(4)

(2)Akşam(4.2.1932).
(3)Cumhuriyet (4.2.1932). Ayrıca bkz. Osman Nuri Ergin, Türk Maarif Tarihi, Cilt: 5, İstanbul,1977, s. 1958.
(4)Akşam 3 Şubat 1932



- 18 ocak 1932 tarihinde derviş paşanın kabri başında ilk Türkçe mersiye okunmuştu

- 22 ocak 1932 tarihinde Yerebatan Camii’ne gelen hafız yaşar Türkçe Kur’an ve ardından Türkçe dua okumuştur…

- Sıra Türkçe hutbeye geldiğinde ise tarihler, 5 şubat 1932’yi, yani Ramazan ayının son Cuma gününü göstermektedir. Istanbul Süleymaniye Camii’nde okunacak Türkçe hutbe içinse, hafız Sadettin Kaynak seçilmiştir…

Hafız Sadettin Kaynak, minbere çıkmadan önce de M. Kemal’e, “sarık saracak mıyım?” diye sorduğunda şu karşılığı alır:

“Kat’iyyen sarık istemem. Sarığı bırak, işte bu gece giymiş olduğun elbise ile başı açık ve fraklı olarak git..fakat hava soğuktur palto giyebilirsin.”

Hafız Sadettin Kaynak fraklı, başı açık olarak çıktığı minberde, M. Kemal tarafından da onaylanan o meşhur hutbesini, 

“ey ulu tanrı…” (haşa)

ifadesiyle okumaya başlar…(1)


ilgili bölümler:Cami1  Cami2   Ezan1 Ezan2