Muhteşem yüzyıl dizisinde Hürrem Sultan'ın neredeyse bütün vücudu açık hemen arkasında ise İbrahim yer almakta.
Muhteşem yüzyıldan bir sahne:Saray içinde rahatca dolaşan Hürrem Sultan ve giyinme şekli
Mahrem:Gizli.Dince ve şer'an müsaade olunmayan.Birisinin hususi hâllerine ait gizli sır.
Na-mahrem:Aralarında evlenmeğe mâni olacak kadar yakınlık bulunmayan.Şer'an evlenmeğe mâni akrabalığı olmayan erkek veya kadın.Yabancı
Harem=mahrem,haram
Peki Osmanlı'da Harem nedir?Harem hayatı nasıldır?Herkes istediği gibi dolaşıp istediği yere gidebilirmi?
Harem:Herkesin girmesine müsaade edilmeyen yer. Kadınlara mahsus oda. (Misafirlere ve erkeklerin girmesine müsaade edilen yere de"selâmlık" denir.)
haremlik:Harem dairesi, evde harem kısmı, herkesin uluorta giremeyeceği yer.
Harem-seray:Sarayların kadınlara mahsus olan kısımları. Buna "Harem-i Hümayun" da denilir.
Ahram:(Harem ve Harim) Gizli yerler. Gizli olup herkesin girmesi serbest olmayan yerler.Kadınların bulunduğu haremlikler.
Dolap:Eskiden selâmlık ile harem arasında eşya alıp vermeye mahsus döner dolap ki, veren ile alan birbirlerini görmezlerdi.
Kafes:Dışardan içerisi görünmesin diye, ince tahta çubuklarından yapılıp harem pencerelerine takılan siper,
Sera-perde(Farsça):Saray perdesi. Eskiden harem dairesinin önüne çekilen büyük perde.
Şebistan(Farsça):Yatak odası.Harem dairesi.Gece ibadetine mahsus oda.
İç:Harem dairesi.Bir şeyin görünmez ciheti, bâtın.Herşeyin içerisi, dâhil, derun.
Selamlık:Misafirlere ve erkeklerin girmesine müsaade edilen yer
İşte Harem gerçeği
******************************
Haremin asıl kapısı ve üzerinde Kur'an'ı Kerim ayeti.
Bu duvardaki levhalardan büyüğünün üzerinde asıl hareme aileden olan erkeklerin dışında kimsenin izinsiz giremeyeceğine dair şer'i hükmü ifade eden ayet-i kerime yer almaktadır:
"Ey iman edenler! Evleriniz dışındaki evlere izin istemeden ve orada sâkin olanlara selam vermeden girmeyiniz. Böyle hareketleriniz sizin için daha hayırlıdır." (Nur Suresi, Ayet 77)
******************************
Yücel Koç'un özel röportajından:
Avrupalı ressamların çizdiği saçı açık Hürrem portreleri var. Bunları nasıl çizmişler?Hepsi uydurma, hayali. Mümkün değil görmeleri. Nerede görecek?
Mesela, Melling... 3. Selim döneminde İstanbul'a gelmiş bir ecnebi. Bir dönem tasarımcılık ve mimarlık da yapmış. 'Melling Kalfa' diye meşhur olmuş. Melling Kalfa gravür de çiziyor. Harem'i de çizmiş.Saray ile irtibatlı iş yapan biri de olsa, bunun Harem'e girmesi mümkün değil. Karaağalar (Harem ağaları) bile kapının bir yerinden sonra kalıyorlar. Melling'in çizdiği gravürdeki Harem'e bakıyorum; kız yurdu gibi. Kat kat çizmiş. Birinci katta yer sofraları kuruluyor, ikinci katta namaz kılınıyor, üçüncü katta yataklar toplanıyor.Bunu nasıl çizmiş olabilir diye araştırdım. Bir kere çizdiği Harem'in bizim Topkapı'daki Harem'le ilgisi yok.Hayali çizdiği en baştan oradan belli. Gravürde orta katta namaz kılan kızlara dikkat ettim. 7-8 hanım namaz kılıyor. Bazıları rükuda, bazıları secdede, bazıları da tekbir alıyor.
Dikkatli baktım, kızları ellerini kulaklarına götürerek tekbir alırken çizmiş. Yani bu kişi değil Harem'e girmek, hayatında namaz kılan hanım bile görmemiş. İşte her şey ortada.
******************************
Saray haricinde Osmanlıda mahremiyet nasıldı?
Osmanlı'da kapı tokmakları çift halkadan müteşekkildi. Bunlardan, aslan başı motifli ve büyük olanı kalın, çiçek motifli ve küçük olanı da ince ses çıkartırdı. Eğer eve bir erkek misafir gelmiş ise, kalın sesli tokmağı tıklatır, içerdeki ev sahibi gelenin beyefendi olduğunu anlar, kapıyı evin beyi açar, bey yoksa mahremiyete uygun olarak kapı açılırdı. İnce sesli tokmağın sesi duyulmuş ise, gelenin bir hanım olduğu anlaşılır, kapıyı evin hanımı açardı.
******************************
Not:Çevirilerde Osmanlıca Türkce sözlük kullanılmıştır.
Post A Comment:
0 comments: