KANUNİ’DEN MALKOÇOĞLUNA İKAZ: "BAŞARI ALLAHINDIR, SAKIN BEN YAPTIM DEME, GURURA KAPILMA!"

“O vilayetleri kılıcımla fetheyledim demeyesin. Memleket Allahu Teala Hazretlerinindir. Her şeyi Allah'tan, her şeyin Allah'ın olduğunu bil. Her şeyi bizim rızamız için değil, Allah'ın rızası için yap. Dikkat edip, nefsine gurur getirmeyesin. Fetholunan kalelerin mal ve erzakını hep Beyt-ül mal almışsın. Buna rıza-i hümayunum yoktur.”

Genç yaşından itibaren akıncılığa başlayan Malkoçoğlu Gazi Bali Bey, Kanuni Sultan Süleyman’ın Belgrad’ı fethinde büyük kahramanlıklar göstermişti.

Kanuni Sultan Süleyman 1526 yılında Macaristan seferine Gazi Bali Beyi beş bin kişilik süvari birliğiyle öncü olarak görevlendirmişti. Gazi Bali Bey, Mohaç meydan savaşında Macar ordusunu arkadan çevirerek hezimete uğratılmasında ve zaferin kazanılmasında büyük katkı sağladı. Rumeli’deki bu büyük başarıları ile Semendire, Belgrad ve Budin sancakbeyliklerinde görev yaptı.

Onlarca kale fethetmiş, savaşlarda büyük kahramanlıklar göstermiş olan Gazi Bali Bey, Kanuni Sultan Süleyman’a bir mektup göndererek sancakbeyliği alameti olarak kendinde mevcut bulunan iki tuğun üçe çıkarılmasını rica etti. Bunun üzerine 1532 yılında Kanuni Sultan Sultan Süleyman Gazi Bali Beye uzun bir cevap gönderdi. Kanuni Sultan Süleyman’ın devlet idare anlayışını ve hak ve adalete verdiği önemi gösteren mektupta şu cümleler yer almaktaydı:

İŞTE KANUNİ’DEN MALKOÇOĞLU’NA GÖNDERİLEN MEKTUP

Fermanım ulaşınca bilesin ki, tarafınızdan gönderilen mektup okundu. Anlattıklarınızdan bilgi sahibi oldum. On sekiz parça kale fetheylemişin, otuz bin kızak tersaneye gönderip, altmış bin esir göndermişsin. Sağ olasın, iki cihanda yüzün ak, ekmeğim sana helal olsun. 

Bir tuğ rica etmişsin. Ya Gazi Bali Bey, daha bir tuğ zamanı değildir. Gerçi sen bize hizmet ve iyilik ettin. Biz de senin iyiliğin karşılığında sana üç iyilik ettik. 

Birincisi müminlerin emiri hitabıyla hitab ettim. İkincisi, sana hilat gönderdim, üçüncüsü, Peygamber efendimizin tuğunu verdik. Seni bu üç nesne ile şereflendirdik. Bunların üstünde asla bir ihsan olmaz. Şimdi sen, bu iyiliklerin şükrünü yerine getirmeye çalış. 

Her işi Allah’tan bil, sakın gurura kapılma. Kendi kılıcımla bu kadar memleket feheyledim deme. Memleket Allah’ındır, ikinci olarak Hazret-i Peygamberin’dir, üçüncü olarak Allah’ın izniyle ben Halifenindir. Ve bey olmak iki gözlü bir terazidir. Bir kefesi cennet, diğer kefesi cehennemdir. Şu kimselerden ol ki, gözleri uyurken kalpleri uyanıktır. Her işin başı adalettir. Adaletli ol ki her günün ibadete sayılsın, Allah cümlemizi adil kullarından eylesin. 

Emrinde askerler olması ve beyliğin sebebiyle, hükmünün geçtiği yerlerde yapılan zulüm, mahşer günü bana sorulursa, senin yakana yapışırım. Ola ki mahşer günü mahcup olmayasın. Bir kişiyi hizmette kullanmak istersen, sakın ola ki o kişinin dış görünüşüne aldanma. Çok kimseler var ki elinde fırsat olmadığı zaman, iyi görünürler. Eline fırsat geçtiğinde Nemrut olurlar. Velhasıl, insanları tecrübe edesin sonra aldanmayasın. 

Eğer beyler iyi insan olsa, halkın durumu daha iyi olur. Halk beylerin otlağı gibidir. Her kim otlağına bakmazsa otlağın hali perişan olur. Halkı mal canlısı olmaktan başka hiç bir şey azdırmaz. Şimdi sen de gelip geçici olan hiç bir şeye bağlanma, nimetleri Allah’ın kulları için harca. İyilik elini açık tut, mal eksilir diye tasalanmayasın, ihtiyaç olursa buraya bildiresin. Hazinemden sana üç dört yüz kese harcırah vermekten aciz değilim. 

Ganimetlerin tamamını hazineye alma, buna rızam yoktur. Hazineye beşte birini al, gerisini İslam askerlerine dağıtasın. İslam askerlerine ve halka iyi bakasın. İhtiyarlarını baba, küçüklerini kardeş, daha küçüklerini oğul bilesin. Oğullarına merhamet ve şefkat edesin. Kardeşlerine ikram edesin. Babalarına hürmetli olasın. O diyarlarda olan Allah’ın fakir kullarını gözetesin. Sadakaya muhtaç olanlara hazineden elbiselerini ve ihtiyaçlarını göresin. Fakirler Allah’ın kullarıdır. Hazine de Allah’ın kullarının hakkıdır. Fakir halktan vergi olarak alınan zahireden başka, yarım akçe dahi olsa vergi alınmasın, buna rızamız yoktur. Bizim halkımızın rahat halini, kafir halkı görsün gıbta eylesin ve bizden tarafa meyletsinler. 

Ve mümtaz kadılardan, fazilet sahibi Mevlana Mustafa Efendi’yi ordu kadısı olarak gönderdim. Vardığında itaat edsin, ’Ulemanın eti zehirlidir’ hadisi gereği hatırını kırmaktan sakınasın zira ‘Alimler Peygamberlerin varisleridir.’

Şimdi ya Gazi Bali Bey!Sen dahi canla başla çalışıp din uğrunda saltanat işlerine bağlılıkta gayret et. Yiğitlerin savaşçılarını saklayasın, atın sağlam ve kuvvetli olanın besleyesin ve kılıcını muhafaza edesin. Cömertlik kapısını açık tutasın. 

Allahü Teala bahtını açık, kılıcını keskin etlesin. Seni İslam askerleri ile daima muzaffer kılsın. İki cihanda yüzün ak olsun.”


Axact

Axact

Vestibulum bibendum felis sit amet dolor auctor molestie. In dignissim eget nibh id dapibus. Fusce et suscipit orci. Aliquam sit amet urna lorem. Duis eu imperdiet nunc, non imperdiet libero.

Post A Comment:

0 comments: