Filistinliler gerçekten topraklarını sattılar mı? İsrail Devleti nasıl kuruldu? İşte İsrail’in kuruluşunda dünyaya oynanan büyük oyun…
Siyonizmin temelinde vadedilmiş topraklar inancı yatar. Yahudiler güneyde Kızıldeniz’den kuzeyde Fırat’a , batıda Akdeniz’den doğuda Ölüdeniz’e kadar uzanan toprakların Tanrı tarafından ebediyyen kendilerine vadedildiğine inanırlar.
Avrupa’da baskı altında tutulan yahudiler kendilerini vadedilmiş topraklara götürecek birini ararlar…
Siyasi siyonizmin kurucusu olan Theodor Herzl tam da böyle bir zamanda ortaya çıkmıştır. Hayal kırıklığının yaşandığı bir ortamda kaleme aldığı Der Judenstaat adlı eserin de “eğer inanıyorsan o bir masal değildir” diye tanımladığı Yahudi devletinin tek çözüm yolu olduğu kanısına varır.
Ve Herzl kendilerini vadedilmiş topraklara götürecek planlarına başlar29-31 Ağustos 1897 tarihinde İsviçre’nin Basel kentinde 1. Dünya Siyonist Kongresini düzenlemeyi başarır.
Herzl başarıyla sonuçlanan kongreninde verdiği güvenle hatıralarına şu notu düşer
(3 Eylül 1897)
“Bugün Basel’de yahudi devletini kurdum. Eğer bugün bunu açıklarsam herkes beni alaya alır. Oysaki elli sene içerisinde herkes bu gerçeği görecektir”
Bu sözü söylediğinde yıl 1897 İsrail’in kuruluşu 1948
Hedefe ulaşmak için Herzl propaganda çalışmalarına başlar
DİE WELT isimli bir gazete kurar.
Ekonomik bakımdan iyi durumda olmayan Osmanlı İmparatorluğu için ekonomik yardımlar yapacaklarını söyler.
Avrupa’da Ermenileri karalayacaklarını söyler. Filistin’de kurulacak bir Yahudi devleti için Abdulhamit Han’a cazip tekliflerde bulunur.
Bu teklifler zor durumda olan Osmanlı İmparatorluğu için aslında çok güzel tekliflerdi.
Herzl tam 5 defa 2. Abdulhamit Han’ın yanına gelmiştir. Abdulhamit Han ile görüşmek için, Filistin’den bir karış toprak kapabilmek için bir sürü teklif sunmuştur. Sultan Abdulhamit Han Herzl’e cevaben, Kanla alınan topraklar ancak kanla verilir der huzurundan kovar.
Herzl tarafından yapılan bütün tekliflerin hiç birini Osmanlı kabul etmemiştir.
Osmanlı’dan umduğunu bulamayan siyasi siyonizmin kurucusu Herzl başka kapılara yönelmeye başlar.
Tarih boyunca Yahudileri katleden Almanlardan ilk desteği görür. İkinci desteği ise Rusya’dan alır.
Bu destekler gerçekten çok çelişkili değil mi? Yıllarca Yahudileri hiç sevmeyen 2 devlet nasıl da bir anda destek vermeye başlar.
Osmanlı’ya hasta adam muamelesi yapanlar Ortadoğu’da kurulacak bir yahudi devletine sıcak baktılar.
2.Abdulhamit Han , İsraillilerin dünyayı karıştıracaklarını , müslümanlara zarar vereceklerini 37 yıl öncesinden görmüştü
Her defasında çılgın teklifler yapan Herzl’i kapıdan kovmuştur O dönemde Osmanlı’nın bu tekliflere çok ihtiyacı vardı ama Osmanlı ileriyi görerek bu tekliflerin hiç birini kabul etmedi.
İsrailliler illegal yönden Filistin’e göç etmeye başlarlar.
Gerçekten Filistinliler Yahudilere toprak mı sattı?
Yahudiler yıllardır hasretini çektiği toprakların meşru zeminini 29 Kasım 1947′de alır. 1947′de Kudüs Birleşmiş Milletlerin denetimi altında uluslararası bölgeye devredilir.
İsrail bağımsızlığını kazandığında 2 milyon 65 bin olan Filistin nufusunun yalnızca 650 bini yahudi idi.
Büyük çoğunluğu Filistinliler oluşturuyordu. BM bunları görmedi ya da görüyordu ama bu günkü gibi susuyordu.
Şimdide herkesin diline doladığı Araplar yahudilere toprak sattı İsrail öyle kuruldu sözüne gelelim.
İsraillilerin bağımsızlıklarını kazandıkları dönemde ellerindeki topraklar Filistin topraklarını yalnızca yüzde 6′sını oluşturuyordu.
Aslında Yahudiler toprak satın alarak bir devlet kurmadılar. Siyasi siyonizmin kurucusu olan Herzl’in de bu işe başlarken söylediği gibi İsrail devleti propaganda ve diplomasiyle elde etmiştir.
Propagandayı çok iyi uyguladılar dünyaya uyguladıkları zulmü göstermediler yada dünya bunu görmedi. Aksine kendilerine karşı zulüm yapıldığını dünyaya yutturdular ve çocuk, kadın, yaşlı demeden Filistinlileri katlettiler
1987 yılında Filistinliler kanlı eylemlere dur demek için tek bir taşla kaderlerini değiştirmeye çalıştılar. Filistinliler intifadayı başlattılar. Tüm Gazze be Batı şeria’ya yayılmaya başladılar
Adı Beyrut kasabına çıkmış olan Ariel Şeron Mescid-i Aksa’ya provokatif ve kışkırtıcı ziyarette bulunması üzerine Filistinliler 2. İntifadayı başlatırlar.
Filistin Enformasyon Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre 2000 yılından bu yana İsrail 1456 çocuğu öldürdü ve yaklaşık 5000 çocuğu da yaraladı ve halen 215 çocuk İsrail cezaevlerinde tutuklu bulunmaktadır.
Post A Comment:
0 comments: