Articles by "Genel Türk Tarihi"
Genel Türk Tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster




KIBRIS’TA RUM-YUNAN SALDIRILARI VE SOYKIRIM 

Yrd.Doç.Dr. Vehbi Zeki SERTER 

Eski KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı ve Kıbrıs Türk Tarih Kurumu Başkanı 


Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları 


ANKARA 

GENELKURMAY BASIMEVİ
2008

Kıbrıs Türklerine karşı ilk saldırılar, Kıbrıs’ın İngiltere’ye geçici olarak devredilmesinden (1878) kısa bir süre sonra başlamış ve gelişmiştir.
Kıbrıs’ın, Türkler tarafından geçici olarak İngilizlere devredilmesinden sonra (1878) enosis hareketleri ve Türklere karşı olan saldırılar yoğunlaşmıştır. Kıbrıs’a ilk İngiliz Yüksek Komiseri ve Başkomutanı unvanı ile atanan Sör G. Wolseley’e, Lârnaka’ya gelişinde kendisini karşılayanlar arasında bulunan Piskopos Kiprianos şunları söylemişti: 
“Biz, bu yönetim değişikliğini hoş karşılıyoruz. Çünkü, İngiltere’nin daha önce Yunan adalarını verdiği gibi Kıbrıs’ı da Yunanistan’a, ana vatanımıza bırakacağından eminiz.”

Enosis hareketlerinin ve saldırılarının yoğunlaşması nedenleri arasında İngilizlerin, Rumları kayıran hoşgörülü idaresi de vardı. Türkler, Rumların enosis hareketlerinin karşısında aşılmaz bir engel olarak duruyorlardı. Rumların, Türklere karşı saldırı nedenlerinin başında bu gelmekteydi. “Türk varlığı Kıbrıs’ta devam ettiği sürece enosis hayalinin gerçekleşme olanağı bulunamayacağını gören Rumlar, İngiliz döneminin ilk yıllarından itibaren okullarında ve kiliselerde açıkça Türk düşmanlığı aşıladılar, bu yönde telkinlerde bulunmaya başladılar. 308 yıllık dengeli ve dostça yaşam, artık bu tür hareketlerle bozulmaya, iki toplum bireyleri arasındaki güven duygusu, yerini kuşkuya ve güvensizliğe terk etmeye başladı.”
İngilizlerin, Rumların enosisle ilgili olarak yaptıkları faaliyetleri engellemedikleri hususunun, İngiliz tarihçi Sör George Hill tarafından yazılan “A History of Cyprus” adlı eserin IV. Cildinin 492’nci sayfasında şu sözlerle de doğrulandığını, Cemal Ünlü “Kıbrıs’ta Basın Olayı” isimli eserinde şöyle belirtmektedir: 
“... Bu hareketi (enosisi) önlemek için baştan itibaren hiçbir teşebbüs yapılmamıştır. Kışkırtmaların şiddeti, hükûmetin (İngiliz Hükûmetinin) aşırı toleransından olmuştur. İngilizler adaya çıktıktan sonra hiçbir yıl geçmemiştir ki ‘Helenik fikir’ ve kıpırdamalar görülmemiş olsun. 






Türkiye'de gizli musikiler daha düne kadar cereyan ettiği gibi bu kitapta anlattığım gizli oyunlar da düne kadar cereyan etmiş olduğu halde ne ilim adamlarımız ve ne de bu uğurda uğraştıklarını gördüğümüz ve bildiğimiz halkıyatçılarımız bunlardan haberdar değillerdi. Bu hususta bâzı düşünceler, yalnız, görünüşe saplanıp kalıyor ve ondan öteye gidemiyordu. Nitekim kitapta sebepleri teşrih edildiği gibi Türk dînî oyunları’nın herkesin huzurunda icra edilmiş olan Mevlevî sema’larından ibaret olduğu zannediliyor ve bunların, halktan ayrı Aristokrat bir zümre olan  Mevlevî’sâlikleri tarafından Türk Şâmânîylik ; oyunlarından kaldığı aykırı mütalealarla iddia ediliyordu.

Bu küçük risale, Şâmânîylik den kalma oyunların hangileri olduğunu ve Türkiye’ye nasıl girdiğini ve kimler tarafından nasıl icra edildiğini yerli yerine ve cerhi kabil olmayan delillerle göstermek için yazılmıştır

Buradan İndiriniz...


ADI : Tehlikedeki Türk Dilleri
EDİTÖRLER : Prof. Dr. Süer Eker, Prof. Dr. Ülkü Çelik Şavk
TANITIM YAZISI
            UNESCO 2016 Hoca Ahmed Yesevî Yılı anısına ve Bağımsızlıklarının 25. Yılında Türk Cumhuriyetleri onuruna, Uluslararası Türk Akademisi ve Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığının destekleriyle hazırlanan “Tehlikedeki Türk Dilleri” kitabı 4 cilt olarak yayımlandı.
“Tehlikedeki Türk Dilleri” projesi; dünya gündeminden nispeten uzak kalan az nüfuslu ve az konuşurlu Türk halklarını, onların dillerini ve kültürlerini bir arada, ortak ana başlıklar halinde ele almayı, tanıtmayı, bilgi ve belgeleri kamuoyu ile paylaşmayı ve bu yolla tehlikedeki Türk dilleri ve kültürleri konusundaki farkındalığı ve duyarlığı geliştirmeyi, sonraki kuramsal çalışmalar, dokümantasyon çalışmaları, yeniden canlandırma vb. diğer faaliyetler için müşterek bir akademik zemin ve platform oluşturma amacıyla yayımlanmıştır.
Kitapta 26 ülkeden 130 bilim insanının telif ve tercüme toplam 132 özgün yazıyla yer aldığı 4 ciltlik kitap seti; süreli yayın, web sitesi vb. “Tehlikedeki Türk Dilleri” adlı geniş kapsamlı projenin bir parçasıdır. Kitap seti 3 ana bölümden ve 4 ciltten oluşmaktadır.
Bu çalışmada yer alan “Tehlikedeki Türk Dilleri”ni belirlemede temel ölçüt olarak UNESCO’nun Tehlikedeki Dünya Dilleri Atlası (UNESCO Atlas of the World’s Languages in Danger) esas alınmıştır. Atlas’ta Rusya Federasyonu’nda konuşulan Türk dillerinin, Tatarca dışında, Başkurtça, Çuvaşça ve Yakutça dâhil, tamamı farklı düzeylerde tehlikede gösterilmiştir. Atlas’ta yer almayan Çin Kazakçası, Çin Kırgızcası, Avrupa’daki yerli ve göçmen Tatar ve Başkurt vb. Türk dilleri de aynı şekilde proje kapsamına dâhil edilmiştir.
Öz deyişi “Son Sesler Kaybolmadan” olan projede, Çin’in kuzeydoğusundaki Fu-yü Kırgızcasından, Avrupa’nın en batısında Litvanya Karaycasına; Taymır yarımadasında konuşulan Dolgancadan, Basra körfezinin doğu kıyılarına yakın İran coğrafyasındaki Kaşgaycaya değin az nüfuslu, az konuşurlu Türk dilleri ele alınmaktadır. Yazıların tamamı bilimsel çalışma yaşamının önemli bir bölümünü bu projede ele aldığı Türk diline adayan yazarların kaleminden çıkmıştır. Yazarların önemli bir bölümü aynı zamanda ele aldığı dilin konuşurudur.  Proje makalelerinin dilleri, sayı bakımından İngilizce başta olmak üzere Türkçe, Rusça, Kazakça, Özbekçe vd. Türk dilleridir.
kaynak

http://www.ayu.edu.tr/yayin_detay/190/tehlikedeki-turk-dilleri



Rusya’da ki Türkler’in ilk çocuk dergisi olan Âlem-i Sıbyân da ilk defa Mart 1906’da Tercüman’ın ilavesi olarak okuyucuya sunulmaya başlandı. Derginin yayımı düzensiz aralıklarla 1915’e kadar sürdü...

Tercüman Gazetesi'nin ilave olarak neşredilen mezkür risalesinin şimdilik yalınız 1911 ve 1912 sayılarını elde ettik. Bu da İSAAM Kütüphanesi'nin müdürü Mustafa Birol Ülker ve medeniyet, ilim adamı merhum İsmail Otar'ın kızı Belge Hanım'ın sayesindedir.

Doç. Dr. Tahir Kerim
Alem-i Sıbyan1911
Alem-i Sübyan_1912_40

kerimofftahir.blogspot


Emel Dergisi , 1 Ocak 1930 tarihinde Romanya'nın egemenliği altındaki Güney Dobruca'nın Hacıoğlu Pazarcık şehrinde Müstecib Ülküsal ve 9 arkadaşı tarafından çıkarılmaya başlanan fikir ve kültür dergisidir. Dergi Kırım Davası'nı Türk ve dünya kamuoyuna ulaştıran önemli bir basın organıydı. 

"Emel" dergisinin eski nüshaları ile paylaşan Kamelya Tekne Keskin hanıma büyükten büyük teşekkürlerimi Sunarım. Saygı ile 
Doç.Dr. Tahir Kerim. 
Dergilerin Türkçe nüshaları için...
http://www.emelvakfi.org/arsiv.asp (abone şartı aranmaktadır)


kerimofftahir.blogspot













Prof. Dr. László Rásonyi, "Sekeller ve Adlarının Menşei", Öksel Göçmen (çev.), Türk Kültürü, Yıl: X, Sayı: 113 (Mart 1972), s. 289-294.