Articles by "Fatih Sultan Mehmet"
Fatih Sultan Mehmet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İstanbul fethedildi...
Günlerden Cuma...

Fatih Sultan Mehmed Han, Cuma Namazı kıldırarak hâkimiyetini ilân edecek.
Tekbir alıyor.

Bütün ordu arkasında!
Herkes ulvî bir sesle tekbir alıp, ellerini bağlıyor.

Sultan Mehmed, birden selâm veriyor.

Sonra bir daha tekbir alıyor. 300 bin kişi bir daha tekbir alıyor!
Sultan, sonra yine selâm veriyor;

Tekrar tekbir alıp, üç tekbir de namazı kıldırıyor.

Hocası Ak Şemseddin, namazdan sonra talebesi olan Sultan'a:
-"Yazıklar olsun sana! İstanbul'u fethettim diye kibre kapılıp, namazı 3 kere de kıldırırsın!" diyor.

Fatih'in gözleri yaşlı...
Dönüyor hocasına, diyor ki:

-"Hocam eğer bu sitemin olmasa idi, söylemeyecektim.Birinci tekbir de aklıma bir şey girdi. Bu kilisenin yönü Kıble değil, selâm verdim. Sonraki tekbir de yine evham geldi, tekrar selâm verdim; üçüncü tekbiri alırken, Kâbe bütün ihtişamı ile önümde belirdi! Rahatladım ve namazı kıldırdım..."

Bunun üzerine Ak Şemseddin de Fâtih Mehmed'e şunları söylüyor:

-"Bende, sen bunu anlatmasa idin, asla anlatmaz idim.Sen birinci tekbiri alınca: Eyvah! Buranın yönü Kıble değil; yetiş Allah'ım imdâda!'' dedim, sen selâm verdin. İkinci tekbir de yine Allah'a yalvardım, sen selâm verince rahatladım. Sen üçüncü defa tekbir alır iken, Hızır (a.s) geldi, parmağını Camii'nin duvarına sokup Kıbleye çevirdi ve dedi ki:

"Allah bize fethi müyesser eyledi (nasîb etti)".."
Fatih Ahidnamesi, Fatih Sultan Mehmed’in Bosna-Hersek’i fethinden sonra, 28 Mayıs 1463 tarihinde Milodraz’da yazılmıştır. Aslı Bosna-Hersek’in Fojnica şehrindeki Fransisken Katolik Kilisesi’nde olan bu ferman, Bosnalı Fransiskenlere geniş çaplı bir koruma sağlamaktadır.

Ahidname, ilk insan hakları beyannamesinde 313 yıl önce yazıldı

Fatih Sultan Mehmed'in Fransiskenlere özgürlük bahşeden fermanı, insanlık tarihindeki ilk insan hakları belgesi olarak kabul edilen, 4 Temmuz 1776'deki ABD Anayasası'ndan 313 yıl önce yazılmıştı.

Farklı inançlara özgürlük hakkı tanıyan ferman, yine 10 Aralık 1948'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edilen ''İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi''nden 485, 1 Şubat 1995'de kabul edilen Avrupa Konseyi Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Sözleşmeden 532 yıl önce Fransiskenler'in hak ve hürriyetlerini güvence altına alması bakımından büyük önem taşıyor.

Fermanın Latin haflerine transkripsiyonu

Nişan-ı hümayun şu ki:

Ben ki Sultân Mehmet Hanım. Cümle avâm ve havâssa ma‘lûm ola ki, işbu dârendegân-ı fermân-ı hümâyûn Bosna ruhbânlarına mezîd-i inâyetim zuhûra gelip buyurdum ki, mezbûrlara ve kiliselerine kimse mâni‘ ve müzâhim olmayıp ihtiyâtsız memleketimde duralar. Ve kaçup gidenler dahi emn ü emânda olalar.

Gelüp bizim hâssa memleketimizde havfsiz sâkin olup kiliselerine mütemekkin olalar. Ve yüce hazretimden ve vezîrlerimden ve kullarımdan ve reâyalarımdan ve cemî‘-i memleketim halkından kimse mezbûrelere dahl ve ta‘arruz edip incitmeyeler, kendülere ve cânlarına ve mâllarına ve kiliselerine ve dahi yabandan hâssa memleketimize âdem gelirler ise yemîn-i mugallaza ederim ki yeri, göğü yaratan Perverdigâr hakkıçün ve Mushaf hakkıçün ve ulu Peygamberimiz hakkıçün ve yüz yirmi dört bin peygamberler hakkıçün ve kuşandığım kılıç hakkıçün bu yazılanlara hiçbir ferd muhâlefet etmeye. Mâdâm ki bunlar benim emrime mutî ve münkâd olalar.

Şöyle bilesiz

Fermanın Günümüz Türkçesi ile Tercümesi 
 
Bu padişah fermanı şöyledir: 

Ben ki Sultan Mehmet Han’ım; sıradan ve seçkin bütün insanlar tarafından bilinsin ki, bu padişah buyruğunu ellerinde bulunduran Bosnalı [Fransisken] ruhbanlara büyük bir lütufta bulunarak şunları buyurdum: 

Adı geçenlere ve kiliselerine hiç kimse engel olmayacak ve sıkıntıvermeyecektir ve onlar sakınmaksızın ülkemde yaşayacaklardır. Ve kaçıp gidenler bile güven içinde olacaklardır. Gelip ülkemizde korkusuzca oturacaklar ve kiliselerine yerleşeceklerdir. Ne ben, ne vezirlerim, ne kullarım, ne uyruklarım, ne de ülkemin bütün halkından hiç kimse adı geçenlere — kendilerine ve canlarına ve mallarına ve kiliselerine ve dışarıdan ülkemize gelenlerine— dokunmayacak, saldırıp incitmeyecektir. Yeri, göğü yaratan Rızıklandırıcı adına ve Kur’an adına ve ulu Peygamberimiz adına ve yüz yirmi dört bin peygamber adına ve kuşandığım kılıç adına yemin ederim ki, bu kişiler emrime itaat ettikleri sürece, bu yazılanlara hiç kimse uymazlık etmeyecektir. 

Böyle biline.

Aşağıdaki fotoğraflarda Ahidnamenin verilişinin  550. yıldönümü kutlama töreni yapılmaktadır.

kaynak:turkishny
fotoğraf kaynakları:TRT