Roman hikaye ve Tiyatrolarda yıllarca İslam ve Dindarlar aşağılandı ve kötülendi.
İslamcılar vatan haini,yobaz ve acımasız kimseler olarak tanıtıldı. Sarıklı, sakallı, cüppeli, şalvarlı, çarşaflı,peçeli müslümanlar hep pislik kimseler olarak tanıtılmaya çalışıldı.
İmamlar ve Alimler ise yobaz,üfürükcü ve Vatan haini.
Bunun bir örneği 1930 yılına ait bir gazetede yer alan haberde;
Bir İngiliz casusu olan Lavrens Bağdat'ta Hacı kılığına girmiş,Müslüman ismi olan Hacı Mehmet ismini almış.
Yaptığı iş üfürük ve muska ile hasta tedavi etmekte.
Sonuç:Hurafeci Hacı,üfürükcü Hoca.Araplar bize ihanet etti....
Fransa, Almanya, ABD gibi devletler, Osmanlı Devleti üzerinde elde etmek istedikleri çıkarlar doğrultusunda casuslar kullanmışlardır, Bunlardan bazısı, İMAM, bazısı ŞEYH, bazısı MÜDERRİS, bazıları DOKTOR kimliği altında hareket etmişlerdir. Hepsi de rolünü iyi oynar. Arap dünyası, bu casusların gayretleri ile Osmanlıdan soğutulmuştu.
Thomas Edvard Lawrence 1888 de doğmuştur. Zengin bir aileye mensuptur. Oxford Üniversitesi’nde Arkeoloji tahsil etmiştir Arabistan, Suriye, Mısır ve Filistin’de etütler yapmış; bir Arap kadar Arap dil ve adetlerini, Bir Müslüman kadar Müslümanlığın şartlarını ve inceliklerini öğrenmiştir.
Bütün doğu lisanlarını şive farklarına kadar kusursuz öğrenen genç alim, Birinci Dünya Savaşı başladığı Zaman, Filistin’de bulunuyordu.
Silah altına alınır alınmaz, bu hususiyetleri dikkate alarak Mısır’daki ordunun istihbarat şubesine tayin edilmiştir
Lawrance, II. Abdülhamid zamanında Araplara şöyle bir duyuru yapmıştı;
"Osmanlı zabitlerinin (subay) üniforma düğmelerinin altın kaplama olup her kim zabit düğmelerinden beş adet getirirse, bu düğmeler, iki İngiliz lirasına satın alınacaktır. "Osmanlı zabitlerinin üniforma düğmelerini alabilmek için gayret gösterenler. Bazı zabitler ıssız yerlerde soyguna maruz kaldığı gibi bazıları da beş düğme uğrana öldürülür. Zabitler, zamanla üniforma giymemeye başlarlar. Sokak ortasında üniformasız bir şekilde dolaşan zabitlerin ise Arapların gözündeki saygınlığı yok olur. Lawrance'nin attığı bir yalan, amacına çok kolay ulaşmıştır. Bu dönemlerde Osmanlı ülkesinde binlerce yabancı casus vardır.
Fransa, Almanya, ABD gibi devletler, Osmanlı Devleti üzerinde elde etmek istedikleri çıkarlar doğrultusunda casuslar kullanmışlardır.
Lawrance, 1865 yılında milliyetçi Arap örgütleri kurulmaya başladı. İngiltere, Şerif Hüseyin le anlaştılar ve Araplara bağımsızlık vaat edip, Şerif Hüseyin'e altın vererek ayaklanmaya kışkırttılar. Thomas Edward Lawrence burada etkin roller oynadı.
İngiliz ve Fransız sömürge devletleri bağımsızlaşınca, bağımsız ülkelerin bazılarının başına kral olarak bu ayaklanmada etkin olan kişiler getirilmiştir.
Lawrance, 1915'de Mekke'de bulunan 80 yaşındaki Şerif Hüseyin'in doymayan menfaat hırsını vaatler ve altınlarla tatmin etmiş ve onun ardında bazı Arapları birleştirmişti. İhtiyar emir, Thomas Edward Lawrence'nin elinde adeta bir oyuncak oldu. Kum çöllerinin kızgın güneşi altında parlayan çil çil İngiliz altınları ve İngiltere hükümeti namına Lawrence gibi ağzından bal akan bir insanın vaat ettiği “Büyük Arabistan Krallığı” ihtiyar şerifi büyülemiş gibiydi. Feri kaçmış gözleri artık başka şey görmüyor, Lawrence , emrindeki İngiliz ajanları ve askerleriyle gerilla harbine başlayarak Türk kuvvetlerini çok büyük zararlara uğrattı. Türk askerlerinin Hicaz’a ulaşmasını sağlayan Şam-Hicaz demiryolu tahrip edildi. Lawrence , ayrıca 1917 yılında emrindeki Şerif Hüseyin birlikleriyle Akabe limanını ele geçirdi. Kudüs ve Şam’ın düşmesinde büyük rol oynadı.
İlk tayin yeri olan Kahire'de İngiliz Askeri Haberalma Servisi için çalıştı. Araplarla olan sıcak ilişkileri Lawrence'ı, İngiliz ve Arap kuvvetleri arasındaki irtibat subaylığı görevi için biçilmiş kaftan kılıyordu. Ekim 1916'da, Arap millî faaliyetlerini rapor etmesi için çöle gönderildi.
Mekke şerifi Hüseyin bin Ali'nin oğlu Emir Faysal komutasındaki düzensiz birliklerle birlikte Osmanlı ordusuna karşı gerilla mücadelesi verdi. Emir Faysal birliklerini Medine'deki Osmanlı muhafız birliklerini şehirden çıkarmamaları konusunda ikna etti. Böylece Emir Faysal birlikleri, şehre malzeme getiren Hicaz demiryoluna yaptıkları saldırılara ağırlık verebildiler. Şehri savunmakla meşgul olan Osmanlı askerlerini diğer yandan da demiryolunu tamir etmek zorunda bırakmak suretiyle oyaladılar. Lawrence, Akabe ve Şam'ın işgalinde de önemli rol aldı.
Araplarla geçirdiği zaman zarfında, gelenek ve yaşantılarına bayağı adapte oldu. Deve ile seyahat edip, sıkı bir dostluk kurduğu Prens Faysal'ın hediye ettiği yerel kıyafetleri giymeye alıştı.
Albay Thomas Edward Lawrence, Clouds Dorset-İngiltere'de maceracı ruhuna çokyaraşan bir şekilde bütün şuurunu kaybettiren bir motosiklet kazasından sonra 19 Mayıs 1935'te