(Dikkat bu yazıyı lütfen tok karnına okuyun)
Yazının başlığı olarak seçtiğim necis kelimeyi mazur görün en uygunu buydu. Yine de özür dilemek istiyorum.
İnsanı onursuzlaştırma ve soysuzlaştırmanın yeni trendi olmaya aday yeni bir akımdan söz edeceğiz.
Bu yazımız biraz iğrenç, biraz mide bulandırıcı olabilir ancak; insanlığın geldiği/getirilmek istendiği noktayı anlamanız için elzem.
İnsanı insan eden-diğer yaratıklardan ayıran-olguların; şeref, onur, haysiyet vs. yaradılışsal özelliklerin zaman zaman yitirildiği, çağımız insanının bu hasletleri kaybetmeye başladığıyla ilgili hepimizin söylemek istediği bir şeyler vardır.
**********
Köpek insanoğlunun tarih boyu dostluğunu kazanmış bir hayvan. Yüzyıllar süren insan-köpek dostluğunun devam etmesinin en büyük sebebi köpeğin yaradılıştan onursuz bir hayvan olması. Dövseniz de, sövseniz de, yaltaklanmayı bırakmaz, kapınızdan ayrılmaz.
Birini aşağılayacağımız zaman “köpek”li özlü sözleri kullanırız.
“köpekleniyor” “sahibinin sesi” “köpekten de aşağı” “köpek gibi yaltaklanma” gibi...
Burada köpeği aşağılamak değil. İnsanı aşağılamaktır amaç.
Bir türlü kötü huyundan vazgeçemeye de “köpek bok yemekten vazgeçmez” dermiyiz? Deriz.
Köpek yine en iyi dostumuzdur. Dostluğunu da aşağılık hasletlerine borçludur. Yoksa dik dursa, onurlu olsa, insanla iki gün aynı çatı altına yaşayamaz. Efendisinin atacağı bir kemik, öncesinde yediği dayağı unutturur bizimkine.
**********
İnsan onuru, onu diğer yaratıklardan ayırır demiştik.
Küreselleşme hepimizi esir aldığı gibi, onurumuzu, haysiyetemizi de neo-globalkültür bir sülük gibi sömürüyor. Bunun farkında olanlar bile karşısında duramıyor soysuzlaştırma çarklarının...
Medyanın pompaladığı yeni yaşam kültürü; insana yeni ahlak doktrini içinde sunuyor, şeref ve onuru...
Özgürlük ise bir başka ilüzyon, kültürel mühendisliğin dijital fabrikalarında özgür insanlar(!) üretiliyor.
**********
Yemek, uyumak, konuşma tarzı, giyinmek, okuduğun kitap, izlediğin film, takıldığın mekan, feysbuk, tivitır, ne varsa her şey bu fabrikada üretilip sunuluyor insana.
İnsanı onursuzlaştırma, soysuzlaştırmanın yeni trendi olmaya aday yeni bir akımdan söz edeceğiz, demiştik ya... İşte yeni trend!
Bok yedirme!!!...
Yanlış okumadınız. İnsanları bok yedirerek soysuzlaştırmak için, iki adım kalmıştı. İlk adımı attılar, geriye bir adım kaldı.
Müjdeyi Türk basınının güzide(!) gazetesi Radikal verdi. Habere göre; “Los Angeles'ta kısa süre sonra açılacak yeni bir restoranda yemeğinizi klozet üzerinde oturarak yiyorsunuz, hatta yemekler de klozet ya da pisuvar şeklindeki küçük tabaklarda servis ediliyor” deniyor.
Haberin fotoğrafları haberden daha iğrenç, klozet şeklinde sandalyeler, klozet şeklinde tabaklar, insan dışkısı şeklinde sos şişeleri mevcut.
Köpekleşmeye bir adım kaldı...
Haberin devamında yazıma haklılık katacak bir başka detay bulunuyor:
Bu lokantalar Tayvan'da çok modaymış!
Tayvanlılar köpeği hamuduyla yiyor zaten. Köpeğin yediği boku yemeleri de çok şaşırılacak bir durum değil.
Neredeyse tüm dünya ABD'den yayılan kültür emperyalizmi içinde boğulurken, klozette yemek yedirme meselesini dikkatle takip etmek gerekiyor. Dirty Sanches tarzı programların ABD'den yayıldığını düşünürsek...
Yakında bok yemeye başlayan bir insanlık(!) görürseniz şaşırmayın.