1096 yılında Avrupa’lı Hristiyan topluluklarının gerçekleştirdiği Birinci Haçlı Seferi’nin başarıya ulaşması nedeniyle ve aynı zamanda Doğu’da kurulan Haçlı devletçiklerinin idarecilerinin sürekli Avrupa’dan yardım istemeleri ve yine ilk Haçlı Seferi’ne katılıp geri dönen kimselerin Doğu’daki zenginlikleri anlatmaları gibi nedenlerle Avrupa Hristiyan Dünyası Papa II. Pascalis’in teşvikleri sonucu yeni ordular hazırlayarak bunları Anadolu üzerinden Doğu’ya göndermeyi kararlaştırdı.482 Sonuçta 1101 yılında ard arda Anadolu’ya gelen üç büyük Haçlı Ordusu Ağustos-Eylül 1101 tarihleri arasında Merzifon, Konya ve Ereğli’de yapılan savaşlarla Dânişmend Gazi ve Sultan I. Kılıç Arslan tarafından çok büyük hezimetlere uğratıldı.
Burada uğranılabilecek herhangi bir başarısızlık Türkler tarafından Anadolu’nun bir bölümünün daha kaybedilmesi anlamına gelecekti ki, bu da Haçlılar’ın moral bulmasına belki de II. Haçlı Seferi’nin Haçlılar’ın zaferi ile sonuçlanmasına neden olabilirdi. Bu savaşlar sırasında alınalabilecek mağlubiyetler Orta Anadolu’nun Dânişmendli yurdunun, Türkiye Selçuklu Devleti başkenti Konya’nın kaybedilmesine neden olabilirdi.
Yani 1097’deki I. Haçlı Seferi’nin bir devamı niteliğinde olan 1101 Yılı Haçlı Orduları ile yapılan mücadele Dânişmend Gazi ve Kılıç Arslan için Anadolu’da var olma mücadelesiydi. Kaybedildiği takdirde tamiri mümkün olmayan sonuçlar doğurabilirdi. Neyse ki, Türk Beyleri 3 orduyu da imha etmeyi başardılar. Anadolu’dan Haçlı Orduları değil sadece bunlara komuta eden asilzâdeler geçip güneye inebildiler. Ancak perişanlık içinde, binbir güçlükle ve korku içinde. Sayıları yüz binleri bulan bu ordular Anadolu’da başarılı olup Türk kuvvetlerini mağlup ederek güneye doğru ilerleyişlerini sürdürselerdi, Haçlı Devletleri kuvvet bulacak Halep, Dımaşk gibi yerler büyük tehdit altına girecekti.DOÇ. DR. MUHARREM KESİK ANADOLU BEYLİKLERİ TARİHİ
482 Işın Demirkent, “1101 Yılı Haçlı Seferleri”, Prof. Dr. Fikret Işıltan’a 80. Doğum Yılı Armağanı, İstanbul 1995, s. 23 – 24; el-Gâmidî, Gümüştekin, s. 25. vd; Muharrem Kesik, “Dânişmend Gümüştekin Ahmed Gazi (öl. 1104)” Müjgân Üçer’e Armağan ,İstanbul 2011, s. 373-381.
Burada uğranılabilecek herhangi bir başarısızlık Türkler tarafından Anadolu’nun bir bölümünün daha kaybedilmesi anlamına gelecekti ki, bu da Haçlılar’ın moral bulmasına belki de II. Haçlı Seferi’nin Haçlılar’ın zaferi ile sonuçlanmasına neden olabilirdi. Bu savaşlar sırasında alınalabilecek mağlubiyetler Orta Anadolu’nun Dânişmendli yurdunun, Türkiye Selçuklu Devleti başkenti Konya’nın kaybedilmesine neden olabilirdi.
Yani 1097’deki I. Haçlı Seferi’nin bir devamı niteliğinde olan 1101 Yılı Haçlı Orduları ile yapılan mücadele Dânişmend Gazi ve Kılıç Arslan için Anadolu’da var olma mücadelesiydi. Kaybedildiği takdirde tamiri mümkün olmayan sonuçlar doğurabilirdi. Neyse ki, Türk Beyleri 3 orduyu da imha etmeyi başardılar. Anadolu’dan Haçlı Orduları değil sadece bunlara komuta eden asilzâdeler geçip güneye inebildiler. Ancak perişanlık içinde, binbir güçlükle ve korku içinde. Sayıları yüz binleri bulan bu ordular Anadolu’da başarılı olup Türk kuvvetlerini mağlup ederek güneye doğru ilerleyişlerini sürdürselerdi, Haçlı Devletleri kuvvet bulacak Halep, Dımaşk gibi yerler büyük tehdit altına girecekti.DOÇ. DR. MUHARREM KESİK ANADOLU BEYLİKLERİ TARİHİ
482 Işın Demirkent, “1101 Yılı Haçlı Seferleri”, Prof. Dr. Fikret Işıltan’a 80. Doğum Yılı Armağanı, İstanbul 1995, s. 23 – 24; el-Gâmidî, Gümüştekin, s. 25. vd; Muharrem Kesik, “Dânişmend Gümüştekin Ahmed Gazi (öl. 1104)” Müjgân Üçer’e Armağan ,İstanbul 2011, s. 373-381.