Eylül 2016



KÜLTÜR BAKANLIĞI'NIN İKİLEMİ
Hemen her gün önünden geçtiğimiz bir çok türbe veya tarihi çeşmenin farkında olmayız. Olsak da onların hikayelerini bilmeyiz. 

Lohusa Sultan bunlardan biri. Geçenlerde Nuri Kaymaz beni Lohusa Sultan'ın türbesine götürdü. Şişhane'den Kasımpaşa'ya dönerken yolun tam ortasındaki türbeye gittiğimizde kapı kilitliydi.

Türbe Külltür Bakanlığı tarafından restore edilmiş, kapının kenarına da bir kitabe dikilmişti. Kitabede türbeye ait kesin bilgi olmasa da söylenceye göre; padişah kızı olan Lohusa Sultan istemeyerek biriyle evlendirilir. Kadın hacca dönüşü türbenin olduğu yerde ölür oraya gömülür, yıl 1647. Sonrasında kocası oraya bir türbe yaptırır, sık sık ziyaretine gider. 4-5 sonra kabirden bebek sesi duyar kabri açar. Kabirde doğan bebek annesinin memesinden süt emiyor. Kadının da cesedi hiç bozulmamış. Kısaca hikaye bu.

Lakin; kapı kilitli olmasına rağmen, parmaklık arasından küçük bir delikten içerisini görme fırsatım oldu. İçeride bir sandukanın ayakucunda bir kitabe daha vardı. Ve dışarıdaki kitabede yazan hikayeye hiç ama hiç uymuyordu. İçerideki kitabede: Olay 1500'lü yıllarda geçiyor. Kasımpaşa'da oturan bir adamın karısı hamile kalır. O esnada da ordu sefer hazırlığı yapar. Adam sefere katılma istese de hamile karısını bırakmak istemez. Kadın "bizi Allah'a emanet et ve sefere git" der. Adam kadının sözüyle sefere gider. Geri döndüğünde eşi hamileyken ölmüştür. Adam buna inanamaz. Komşuları mezarı gösterir. Adam gözü yaşlı "benim karım ölmemiştir. Onu ve karnındaki çocuğumuzu Allah'a emanet ettim" diyerek mezarı kazmaya başlar. O esnada mezardan bebek sesi gelir.

Bu tür olaylarda veya tarihsel veri olmayan durumlarda halk arasında aynı olaya ait farklı hikayeler anlatılabilir. Ancak Kültür Bakanlığı'nın içeride ayrı, dışarıda ayrı kitabe koyması ve bunların arasında çelişki olması kabul edilir türden değil. İkisini de kullanıp altına bir açıklama yazabilirlerdi.

AYRICA türbeye dair büyük bir sıkıntı daha var. Türbede Lohusa Hatun dışında İKİ SANDUKA DAHA BULUNUYOR. Türbe Lohusa Hatun'a ait ise diğerleri kim? Bunlara ait bir bilgi yok.




Beyoğlu'nda Galatasaray'dan tünele doğru giderken sol tarafta Postacılar Sokağı'ndan inerken tam karşıda heybetli bir bina yükselir. GLAVANİ APARTMANI.

Yüzyıldan uzun süredir varlığını sürdüren bina, Beyoğlu'nun bugünkü keşmekeşinden uzak, sakin bir sokağın en sonunda eski günlerini yad ediyor. Bugüne kadar o sokağa hiç girmemiştim. 

Nuri Kaymaz yine elimden tuttu, sokağa bodozlama daldık. Hollanda Konslosluğu'nun duvarı sokağın solunu tümden kaplıyor. Sağında birkaç tarihi bina ve tam karşıda Glavani.

Nuri Kaymaz başlıyor Anlatmaya: "Bu apartman ünlü levanten aile Glavaniler tarafından yapılmış. Bu aile Galata ve Pera bölgesinde gayrimenkul zengini. Bankalar Caddesi'ndeki eski merkez bankasına ait binanın yerinde eskiden Glavani Hanı varmış. Tepebaşı'ndaki Londra Oteli'nin yanında bu ailenin bir köşkü bulunurmuş. Köşkün bulunduğu sokağın adı da Glavani Sokak. Sokak halk arasında zaman içinde evrilmiş ve KALLAVİ SOKAK olmuş. Belediye de sokağın ismini bu şekilde değiştirmiş. Glavani Apartmanı'nın en büyük özelliği ise, ilk kuruluş yıllarında İTTİHAD ve TERAKKİ'nin bazı gizli toplantılarını burada yapmış olması.